Cevapları görmek için bilmeceye, göremiyorsanız soru işaretine tıklayın.
? Dört yanı metal duvarla kaplı bir odadasınız. Kaleminiz ve cüzdanınız havada boşlukta duruyor, yere düşmüyor. Kaleme bir fiske vuruyorsunuz; havada uçarak gidip duvara çarpıyor. Acaba neredesiniz? (Cevap uzay değil.) bilmecesitesi.com
Düşmekte olan bir asansörün içinde, ya da aşağı düşey olarak hızla (yerçekimi ivmesine eşit büyüklükteki bir ivmeyle) inmekte olan uçak ya da roketin içinde.
Yerçekimi ivmesi ile hareket eden bir sistemin içinde bağıl ivmenin sıfır olmasından dolayı sanki yerçekimi olmayan bir ortam oluşturulmuş olur.
? Güneşli bir günde serinlemek için gölgeye oturmak istiyorsunuz. Güzel bir parkta, iki oturma seçeneğiniz var; ağaç gölgesi veya duvar gölgesi, hangisini tercih etmelisiniz? Tabi ki neden? bilmecesitesi.com
Ağaç gölgesi daha uygundur (serindir).
Her iki gölgenin ortak yanı, güneş ışıklarını engellemesidir. Fakat ağaç gölgesinin bir artısı vardır. Ağaç yaprakları nemli (sulu) olur. Nem bütün sıvılarda olduğu gibi buharlaşmaya meyillidir. Buharlaşmak için çevreden ısı alacaktır. Bundan dolayı ağacın çevresi daha serin olacaktır.
Benzer bir olay; Elimize kolonya döktüğümüzde serinleriz. Elimizdeki kolonya buharlaşmak isteyecektir ve çevresinden ısı alacaktır.
? 24 ayar ne demektir? bilmecesitesi.com
Bizde altının saflığını gösterme ölçüsü olarak genellikle ''ayar'' kelimesi kullanılır, ama uluslararası piyasada kullanılan kelime ''kırat'' tır. ''Kırat'' hem altının, hem de elmas ve diğer kıymetli taşların ölçümünde kullanılan bir birimdir.
Elmas ve değerli taşları ölçmede kullanılan kıratın bir birimi 200 miligrama (0,200 gram) eşittir. Yani 20 gramlık bir elmasınız varsa, bu 100 kıratlık bir elmastır. Doğada bulunan elmasın büyüklüğü çok seyrek olarak bir santimetrenin üzerindedir. Bugüne kadar bulunan en büyük elmas 3.106 kıratlık ''Cullian'' dır. Bundan 530 ve 517 kıratlık iki büyük ve 100 küçük elmas işlenmiştir.
Altında kullanılan KIRAT veya AYAR ise altının saflığını gösterir. 24 kırat (ayar) altın, içinde karışık başka bir metal olmayan yüzde yüz saf altındır. Tamamen saf altın çok yumuşak olduğundan genellikle bakır veya gümüş ile karıştırılır. Her bir kırat (ayar) altının tümünün 24′de biridir. Örneğin bir bileziğin 24′de 18′i altın, 24′de 6’sı da gümüşten yapılmışsa, o bilezik 18 kırat (ayar) altındır.
Altını ölçmede kullanılan bu komik sistem, yaklaşık bin yıl evvelki Almanların Mark isimli bir altın parasından kaynaklanmaktadır. Tamamen saf altından yapılan bu para 4,8 gramdı ve elmas ölçü biriminde ağırlığına göre 24 kırat ediyordu. Sonradan içine başka maddeler karıştırıldıkça içindeki altın miktarına bağlı olarak kırat ölçüsü düşürüldü.
Altın beyaz, kırmızı, sarı gibi çeşitli renklerde beğenimize sunulur. Altın, bakır ile karıştırılmışsa kırmızı altın, gümüş ile karıştırılmışa sarı altın, nikel veya platin gibi metaller içeriyorsa beyaz altın olarak adlandırılır.
? Gökyüzü neden mavi renktedir? bilmecesitesi.com
Gökyüzünün mavi görünmesinin (dikkat! olmasının değil görünmesinin! çünkü normalde atmosferimiz daha doğrusu hava renksiz bir gazdır!) tek sebebi kırılma hadisesidir.
Güneş ışınları atmosfere girdiğinde atmosferdeki gaz moleküllerine ve toz parçacıklarına çarparak saçılır. Gün ışığı değişik dalga boylu birçok ışından oluşur. En kısa dalga boylu mavi ışınlar atmosferin üst tabakalarındaki küçük parçacılar tarafından hemen saçılırlar. Fakat kırmızı ışık (ki en büyük dalga boylu ışıktır!) saçılmak için daha büyük parçacıklara çarpmak zorundadır.
Gökyüzü açık olduğunda, mavi ışık diğer ışıklara oranla en fazla saçılan ışıktır. Bu yüzden de gökyüzü mavi görünür. Mesela gökyüzü yoğun bulutlarla veya dumanla dolu olduğunda, tüm ışınlar nerede ise aynı oranda saçılır. Bu da gökyüzünün gri renkte görünmesine sebep olur.
Gün batımında veya doğumunda ise güneş ışınları atmosfere eğik girdikleri için daha fazla yol almak zorunda kalırlar. Bu yüzden daha çok ışın ve renk saçılır ve o posterlere konu olan, şahane gün doğumu ve batımını gözlemleyebiliriz. Çok az saçılmış olan kırmızı ışık ise güneşe ve ufuğa kızıl veya portakal görüntü verir.
? Kış mevsiminde buzlanmış yollara neden tuz dökülür? bilmecesitesi.com
Kışın çok kar yağışı alan bir bölgede yaşıyorsanız, karayolları görevlilerinin yollardaki buzlanmayı gidermek için tuzu kullandıklarını görmüşsünüzdür. Ancak tuz aynı zamanda dondurma yapımında da kullanılmaktadır. Peki ama tuz, bu iki ters gibi görülen işlevi nasıl becermektedir?
Herkesin sandığının aksine tuz suyun içinde şekerin eridiği gibi erimez. Tuz buzun içine girince onu çözer. Tuz yine kalır ama buz çözüldüğü için artık o su değil, tuzlu sudur ve erime noktası saf sudan daha düşüktür.
Buzlanmış yollara tuz döküldüğü zaman, tuz önce buz ile çözümlenerek bir buzlu su tabakası oluşturur ve bu çözeltinin donma noktası düşük olduğundan, sıfırın altındaki sıcaklıklarda bile donmadan kalabilir. Günümüzde ABD'de üretilen tuzun yüzde 45'i yollardaki buzun eritilmesinde kullanılmaktadır.
Bilindiği gibi su, sıcaklığı sıfır dereceye varınca donar. Suya tuz ilavesi ile bu donma sıcaklığı da düşer. Suya yüzde 10 tuz ilavesi donma sıcaklığını -6 dereceye indirir. Yüzde 20 tuz karıştırılmış su ise -16 derecede donar. Ancak yolun veya buzun ısısı -16 dereceden de az ise artık tuzun erimede pek etkisi olmaz, sadece buzun üstünde kalarak tekerleklerin kaymasını azaltabilir.
Dondurma yaparken de karışımın çevresinde çok düşük ısıya ihtiyaç vardır. Dondurma karışımının etrafındaki ısının çok düşük olması, ancak bu düşük ısıda karışımın donmaması gerekir. Burada eklenen tuz karışımın sıfır derecenin altında bile donmadan dondurmanın oluşturulmasını sağlar.
Hatırlarsanız Titanic filminde okyanus suyunun ısısı sıfırın birkaç derece altında olmasına rağmen, deniz suyunun yüzeyi, içindeki tuz nedeni ile hala donmamıştı.
? Işığın saniyedeki hızı nedir? bilmecesitesi.com
Bir saniyede 300.000 km yol giden ışık sesten daha hızlıdır. Bu nedenle, yıldırımın sesini duymadan önce ışığını görürüz. Güneş ışınları dünyamıza gelebilmek için, 149.5 milyon km’lik yolu 8 dakika 18 saniyede alır.
En Güzel Bilimsel Sorular Bilmeceler
? Gök gürlemesi (gürültüsü) nasıl olur? bilmecesitesi.com
Şimşek çakması sonucunda ortaya çıkan sıcaklık havayı ısıtır ve genişletir. Bu genleşme sonucunda birbirinden hızla uzaklaşan hava molekülleri, gök gürültüsü dediğimiz o korkunç sesi çıkarırlar.
? Balıklar suda nasıl nefes alıp verirler? bilmecesitesi.com
Balıklarda bulunan solungaçlar, su içerisinde bulunan erimiş haldeki oksijeni alarak, dışarı verilmesi gereken karbondioksiti suya geri döndürecek yapıya sahiptirler. Diğer bir deyişle, balıklara özgü bir organ olan solungaç, suda erimiş şekilde yer alan Oksijeni kana ve vücuda alırken, karbondioksitin de dışarıya gönderilmesini sağlar. Bu şekilde vücutta bulunan kirli kan temizlenir ve aynı şekilde temiz kana dönüşmesi sağlanır.
Bazı balık türlerinde, su üzerinde bulunan normal havayı solumalarına yardımcı olan ek solunum organları bulunmaktadır. Hatta büyük balık türlerinin bir kısmında yalnızca su yüzeyindeki hava ile solunumu sağlayacak donanım bulunmaktadır. Bu türdeki balıklar, uzun süre su altında kaldıklarında, tıpkı diğer hayvanlar ve insanlar gibi boğulabilmektedir.
Balıklar ve bazı diğer deniz canlılarının nefes almasına olanak sağlayan solungaç, kan damarları ile oldukça yoğun bir şekilde ağ gibi örülmüştür. Ayrıca solungaç, birden fazla delik ve girintilerden oluşmaktadır. Biyolojik açıdan karmaşık ve kompleks bir yapıda olan solungaç, balıkların yaşam kaynağı olarak bilinmektedir.
? Uçaklar gökyüzünde nasıl uçuyor? bilmecesitesi.com
Havada bir kuş misali mesafeleri kısaltan ve insanların dünyanın her yerine kolaylıkla ulaşmasını sağlayan uçakların havada motorlar sayesinde durduğuna dair genel bir kanı bulunmaktadır. Ancak bu durum doğru değildir. Uçakların havada kalmasını sağlayan sistem motorları değil, kanatlarıdır. Uçak motorlarının görevi, öndeki hava akımını içine doğru alarak arka tarafa itmesidir. Bu sayede uçak itme gücü ile ileri doğru hareket edebilmektedir.
Uçakların kanat yapıları kesiftir. Uçak ileri yönlü hareket ettiği zaman, bu kesif yapı sayesinde kanadın alt kısmından yukarı doğru bir kaldırma kuvveti ortaya çıkmaktadır. Bu kuvvet ortaya çıkarken hava, uçağa karşı bir direnç göstermektedir. Uçağın kanatlarının sahip olduğu bir kaldırma kuvveti bulunmaktadır. Uçak hareket ettikten sonra hızı arttıkça, kanatların kaldırma kuvveti de aynı şekilde artmaktadır. Uçağın iki kanadında ortaya çıkan kaldırma kuvveti, havanın direncinin ve yer çekiminin toplam kuvvetinden daha fazladır. Bu sayede uçaklar yerde belirli bir hıza ulaştıktan sonra havalanmaya başlarlar. bilmecesitesi.com
Uçağın uçma şekli ile kuşların uçma şekli arasında doğrudan bir bağlantı bulunmaktadır. Kuşlar uçabilmek için kanat çırparlar. Her kanat çırpınışında kanatların altında kalan hava aşağı itilir. Etki – tepki prensibi gereği kuşlar bu şekilde havalanmaktadır. Kuşlar havalandıktan sonra yükseklik kavramı hıza dönüşür ve kanatlarda bulunan aerodinamik yapı sayesinde taşıma kuvveti ortaya çıkar. Taşıma kuvveti her kanat çırpma işleminde tekrar eder ve hız artmış olur. Hızın artışı ile beraber tekrar bir taşıma kuvveti ortaya çıkar ve kuşlar bu sayede uzun süre havada kalırlar.
Uçakların havada yükselmesinin temeli de tıpkı kuşlardaki gibidir. Uçakların kanatları özel olarak tasarlanmakta ve havada kalmayı sağlayabilecek nitelikte üretilmektedir. Kanatların üretiminde kullanılan malzemeler de özel olarak seçilmektedir. Yani bilinenin aksine uçakların havada kalmasının en önemli kaynağı motorları değil kanatlarıdır.
? Neden gözlerimizi sık sık kırparız? bilmecesitesi.com
Gözlerimizi temizlemek ve göz üzerini nemlendirmek için gözlerimizi kırpıyoruz. Göz küremizin dışa bakan bölümü, gün boyunca sürekli olarak etraftaki toz partiküllerine maruz kalıyor. Göz kapaklarımız her kapandığında, gözyaşı bezlerimizden salgılanan tuzlu salgı, gözümüzü bir anlamda dezenfekte ediyor. Normal olarak, 4-6 saniyede bir gözlerimizi kırparak, bu olağan temizliği gerçekleştiriyoruz. Ancak gözlerimizde hassasiyete neden olan herhangi bir koşul söz konusuysa, örneğin dumanlı bir ortamdaysak veya gözümüze bir şey kaçmışsa, gözün kendini bir an önce temizleyebilmesi için, daha sık göz kırpabiliyoruz. Göz kırpmamız sayesinde, gözlerimizin kurumasını da önlemiş oluyoruz.
Göz kırpmanın bir diğer nedeni ise, gözlerin yabancı maddelerden korunması. Göz kapaklarımız ve hatta kirpiklerimiz, refleks olarak kapatıldığında, tozların veya daha büyük parçacıkların gözümüze girmesi önlenmiş oluyor.
? Balıklar öldüklerinde neden suyun üstüne çıkarlar? bilmecesitesi.com
Ölen balıklarda süratle bir kimyasal bozulma yani bir çeşit çürüme oluşur. Bu iç çürümeden dolayı çıkan gazlar balığın alt tarafındaki bağırsak boşluğunda toplanırlar. Balık ayıklayanlar bilirler, ayıklanacak balığın alt tarafındaki yumuşak karnı yarılır, buraya yapışık mide ve bağırsaklar kolayca çıkartılır. Balığın etli kısmı üst tarafındadır. Balık ölüp gazlar mide boşluğunda toplanınca bu kısım şişen bir balon gibi hafifler, ağırlık merkezi yukarı kayar ve balık, daha ağır kısmı aşağı gelecek şekilde ters döner.
? Neden her insan farklıdır ve insanlar birbirine benzemezler? bilmecesitesi.com
Kromozomlar üzerindeki belli bir karakteri gösteren gen bölgesi.
- Aynı özelliğin oluşmasını sağlayan genler homolog kromozom çiftinin karşılıklı bölümlerinde yer alır.
- Karakterlerin oluşmasını genler sağlar.
- Her gen bir özellikten sorumludur.
- Homolog kromozomdan insanda 23 çift vardır.
Homolog kromozomlar çeşitliliği sağlar ve bu nedenle hiçbir insan birbirine benzemez.